içinde

Yer Döşemesinde Bulunan İnsan Çenesi Türkiye’den Gelmiş

Denizli’deki travertenlerin içine gömülen ve şimdi Avrupa’da birinin yer döşemesi olan insan çenesi, tarihleme ve tanımlama için incelenecek.

Bir adam, ebeveynlerinin yakın zamanda yenilenmiş Avrupa’daki evini ziyaret ederken yer karolarından birinde alışılmadık bir şey fark etti. Daha yakından incelendiğinde bunun bir insan çene kemiğinin parçası olduğu ortaya çıktı ve üzerinde hâlâ birkaç dişi duruyordu.

Geçtiğimiz haftalarda Reddit’te yaptığı bir paylaşıma göre adam diş hekimi olduğu için kemiği tanıyabildi.

Evin terasına giden koridorda yer alan alt çene, belli bir açıyla kesilmiş gibi görünüyordu. Bu durum, diş hekimine iş yerinde incelediği Bilgisayarlı Tomografi taramalarını hatırlattı.

Reddit kullanıcı adı Kidipadeli75 olan kişi, ailesinin mahremiyetini korumak adına tam adını açıklamayı reddetti.

Çene kemiğini, genellikle kaplıcaların yakınında oluşan bir tür kireçtaşı olan travertenden yapılmış bir karoda buldu. Bu özel karo Türkiye’nin batısındaki Denizli Havzasındaki bir taş ocağından gelmişti.

Burada kazılan travertenlerin 0,7 milyon ila 1,8 milyon yıl önce oluşmuş olması, alt çenenin yakın zamanda ölen bir insana ait olmadığını gösteriyor.

Traverten, kimyasal koşullardaki bir değişiklik, çözünmüş kalsiyum karbonatın sertleşerek katı kayaya dönüşmesine neden olduğunda oluşur. Genellikle katmanlar halinde katılaşarak traverten karolara kendine özgü ve görsel olarak çekici bir görünüm kazandırır. Bu katmanlar, yapraklar, tüyler ve hatta ölü hayvanlar gibi içlerine düşen her şeyi hapsedebilir.

Güney Carolina Üniversitesi’nden jeolog ve Amerika Jeoloji Derneği’nin tortul jeoloji bölümü başkanı Andrew Leier, “Bu nedenle, bu çene kemiği keşfini nadir ve yaygın arasında bir noktada değerlendiriyoruz. Ama bu çılgınca bir şey değil.” diyor.

Traverten karoyu bulduğunuz her yerde fosilleri de bulabilirsiniz. Örneğin Los Angeles’taki travertenlerle kaplı Getty Center, aralarında tüyler, algler, bakteriler, hayvan ayağı ve yaprakların da bulunduğu bir fosil hazinesi.

İsmini vermeyen diş hekimi, keşif hakkında paylaşımda bulunduğundan beri, uluslararası bir araştırma ekibi kendisiyle temasa geçti ve onlar da karonun çalışma için kaldırılmasına yönelik bir plan üzerinde onunla birlikte çalışıyorlar. Aynı taş ocağındaki diğer traverten parçalarında ek kalıntılar aramak amacıyla karoyu satan şirketle de görüşmeler başlatıldı.

Bilim insanları sadece fotoğrafa bakarak çene kemiğinin kaç yaşında olduğunu veya hangi türe (modern insana mı yoksa erken insanın akrabasına mı) ait olduğunu söyleyemiyor. Bu yüzden bu bilgiyi ortaya çıkarmak için örneği bir BT tarayıcısından geçirip üç boyutlu bir modelini oluşturmayı umuyorlar.

Kayanın kimyasal analizi onun yaşını ortaya çıkarabilir ve diş minesinden alınan örnekler çene kemiği sahibinin ne yediğine dair ipuçları içerebilir. Ekipler bu örnekten antik DNA’yı kurtarmaya bile çalışabilir.

Ancak fotoğraf şimdiden en az bir ilginç bilgiyi ortaya çıkardı: Travertende gömülmüş kişinin bazı dişleri üzerinde işlem yapılmış olabilir.

Adli diş hekimliği danışmanları Amber D. Riley ve Anthony R. Cardoza, “Eksik dişler var gibi görünüyor ve dişlerin olduğu yere kemik dokusu dolmuş. Başka bir insan, yaralanma veya hastalık nedeniyle potansiyel olarak müdahale etmiş ve dişleri çıkarmış” diyor.

Paleoantropologlar, daha önce Denizli Havzası travertenlerinde geyik, mamut ve sürüngenlerin de aralarında bulunduğu birçok fosil keşfettiler. Ayrıca en az bir grup insan kalıntısı daha keşfedildi: tüberküloz belirtileri gösteren insan kafatası parçaları. En az 1,1 milyon yıllık olan kafatası, Türkiye’de bulunan ilk Homo erectus’u temsil ediyor ve “Kocabaş hominini” olarak anılıyor.

Peki neden travertendeki çene kemiğini daha önce kimse fark etmedi? Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden paleoantropolog John Hawks, bu soruyu “Kaç banyonun fayanslarında Neandertaller var?” başlıklı bir blog yazısında ele aldı.

Hawks, taş ocağı işçilerinin büyük paneller oluşturmak için travertenleri kabaca kestiğini yazıyor. Bunu yaparken taşı cilalamaya başlamadan önce büyük kusurlar ve boşluklar olup olmadığını kontrol ederler. Daha sonra genellikle nakliye için döşemeleri istiflerler ve hızla yola devam ederler.

“İnsanların ilk etapta traverten istemesinin nedeni küçük kusurlar ve kalıntılardır, bu nedenle özel bir ilgiyi hak etmezler. Traverten satın alan tüketiciler genellikle kaya türünü seçmek için bir showroom’daki örneklere göz atarlar ve kuruluma kadar gerçek panelleri veya döşemeyi görmezler.”

Bu nedenle, bir dahaki sefere evinizi traverten ile yenilediğinizde, fayansları iyice incelemek için zaman ayırın.

Smithsonian Magazine. 23 Nisan 2024.

 

Ne düşünüyorsun?

Yazar

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gökyüzündeki En İlginç Optik Fenomenlerden Biri: Yalancı Güneş Nedir, Nasıl Oluşur?

Platon’un Mezarı, Herculaneum’da Bulunan Papirüs ile Ortaya Çıktı