içinde

Knut HamsunKimdir?

Açlıkla mücadelesinden Nobel kazanan adam Knut Hamsun

Dünyanın belkide en tartışmalı yazarı Knut HAMSUN kimdir?

Norveç’in dünyaca ünlü yazarı Knut Hamsun kadar tartışılan, bir o kadar da okunan başka bir yazar var mıdır bilemiyorum. Yazarı gizemli ve tartışılır kılan yazdıkları değil, onun siyasi görüşüdür, ki ölümünden sonra bile bu tartışmalar devam etmektedir.

Lise yıllarımda edebiyat öğretmenimizin okumamızı zorunlu tuttuğu iki kitabını okumuştum Knut Hamsun’un; Açlık ve Toprak Yeşerince. Aradan uzun yıllar geçti. Dün kitapçıda raflara göz atarken Can Yayınlarının Nisan 2023’te yaptığı yeni basımı görünce hiç düşünmeden aldım kitabı. Gayem; hem lise yıllarıma geri dönmek hem  kitabı yeniden okuyarak hatırlamak hem de kitabı şimdiki aklımla yeniden değerlendirmekti. “Açlık” bu! Dün de vardı, bugün de var, iklim krizi çözülemezse ve hızla artan dünya nüfusu kontrol altına alınamazsa yarın da var olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Norveç’in Dostoyevski’si olarak anılan Knut Hamsun’un yazdığı “Açlık” adlı psikolojik ve yarı otobiyografik roman 195 sayfadan oluşuyor. Yazarın gençlik yıllarına dayanan hikaye, 19. yüzyılın sonlarında bugünkü adı Oslo olan Norveç’in başkenti Kristiania’da geçiyor. Yoksul ama gururlu bir adamın açlıkla iç içe geçen hayatını konu alıyor. Yazar, bu etkileyici hikaye ile bir insanın hayalleri ve gururu uğruna hem fiziksel hem de zihinsel olarak nasıl çöktüğünü çarpıcı bir şekilde anlatıyor.

Knut Hamsun’un Hayatı

Knut Hamsun, 1859 yılında Norveç’in Gudbrandsdalen’de yoksul bir köylü ailesinin yedi çocuğunun dördüncüsü olarak doğdu, yoksulluk içinde büyüdü. Neredeyse hiç resmi eğitim almadı. 19 yaşında, kunduracı çırağı olarak çalışırken yazmaya başladı. Sonraki on yıl boyunca yol işçiliği, taş ustalığı gibi geçici işlerde çalıştı. İki kez Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat etti ve burada çoğunlukla küçük işler yaptı. Bu sırada kitaplarını yayımlatmaya başladı. 1890’da yayımlanan “Açlık” romanıyla büyük başarı elde etti. Bunu Pan, Gizemler, Victoria, Toprağın Bereketi gibi romanlar izledi. 1920’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman hayranlığı nedeniyle vatana ihanet suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Norveç’in büyük şehirlerinde kitapları yakıldı. Mallarına devlet tarafından el konuldu. Geçici olarak psikiyatrik gözlem altına alındı ve son yıllarını yoksulluk içinde geçirdi. 1948 yılında doğrudan Nazi bağlantısı bulunmadığı Norveç mahkemesi tarafından onaylandı ve hakkındaki suçlamalar düştü. 19 Şubat 1952’de 93 yaşında öldü. 

Yukarıda yazdığım kısa hayat hikayesi, “Açlık” romanının girişinde yazılan metindir.  Ancak Knut Hamsun hakkında İnternette yaptığım araştırmada neden yazıma dünyanın belki de en tartışılır yazarı başlığını attığımı açıklamak istiyorum. Bu nedenle, vatan haini olarak anılmasını ve sonuçlarını da yazmam gerek!

Knut Hamsun, hem Birinci hem de ikinci dünya savaşı sırasında Almanya’yı destekledi. Bir sempatizan mıydı, yoksa bir işbirlikçi miydi ya da ülkesini korumaya çalışan bir vatansever miydi? Gerçek olan şu ki,  ikinci dünya savaşı bittiğinde Norveçlilerin gözünde bir haindi…

Hamsun, 1945 yılında Nobel madalyasını Hitler’e verilmek üzere, Nazi Almanyasının 2. adamı Gobbels’e gönderdi. Adolf Hitler’in ölümünden bir hafta sonra 7 Mayıs 1945’te gazetede “İnsanlık Savaşçısı” olarak tanımladığı Nazi rejiminin liderini anan kısa bir metin yayınladı. 

14 Haziran 1945’te Norveç polisi tarafından yakalandı ve Alman yanlısı tavrı hakkında ifade verdi. Hukuk Profesörü Johns Andenaes’e göre, Hamsun 20-30 yaş daha genç olsaydı hapis cezasıyla karşı karşıya kalacaktı. Ama yaşından ve hastalığından ötürü başsavcı, adli psikiyatri gözlem kararı aldı ve 14 Ekim’de Oslo’da bir psikiyatri kliniğine yatırıldı. 119 gün boyunca orada kaldı. NS üyesi olduğu iddiasıyla aleyhine dava açıldı. Dava sonucunda NS üyeliğine istekli olma temelinde suç ortaklığı yapmaktan yüklü miktarda tazminat ödemeye mahkum edildi.

Norveçliler Hamsun’a karşı ne hakaret ettiler, ne bağırıp çağırdılar ne de intikam duygularıyla saldırıya geçtiler. Bir sabah, genç bir Norveçli kız, elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaştı. Bir süre sonra biri daha aynı yere kitap bıraktı. Sonra biri daha, biri daha, biri daha…Oslolular ellerindeki Hamsun kitaplarını yığdılar yazarın kapısının önüne. Ne bir arbede yaşandı, ne de kötü bir laf edildi. Kırgın Norveçliler kitapları sessizce bırakıp dağıldılar. Hamsun’un bahçesinde adeta kendi kitaplarından bir dağ oluştu.

Bu zarif tepki, yazara ömrünün en acı dersini verdi. Son günlerini büyük pişmanlıklar içinde geçirdi. 93 yaşında evinin banyosunda pişman, mutsuz ve utanç içinde ölü bulundu… 

Bunları Biliyor Muydunuz?

Knut Hamsun’un karısı Marie, Avrupa’yı Hitler’in propagandasını yaparak dolaşıyordu.

Norveç Almanlar tarafından işgal edildiğinde Knut Hamsun, direnilmemesi gerektiğini söylemekle yetinmedi, teslim olunması için kampanya yürüttü. 

Türkiye’nin, Almanya’nın ve daha birçok ülkenin en önde gelen yazarları tarafından “en büyük” ilan edilen Knut Hamsun hakkında, Thomas Mann şöyle demişti: “Nobel Ödülü’nü ondan daha çok hak eden biri olmamıştır.”

Sabahattin Ali, daha 1934’te Knut Hamsun için uzun bir yazı yazdı ve yüzyılın en büyük dahilerinden biri olarak onu selamladı. 

“Açlık” romanıyla büyük üne kavuşan Knut Hamsun, böylece romanına ilham kaynağı olan açlıktan ve zorlu hayat şartlarından kurtulmuştu. 20’den fazla dile çevrilen roman, ilk kez Peyami Safa tarafından Türkçeleştirilip bir dergide yayınlandı. 1956 yılında Behçet Necatigil çevirisiyle Varlık Yayınları tarafından da basıldı.

Açlık sinemaya da uyarlandı. Henning Carlsen yönetmenliğinde çekilen 1966 Danimarka, Norveç ve İsveç ortak yapımı “Sult-Açlık” filmini (IMDb:7.8) ve Maria Giese yönetmenliğinde çekilen 2001 ABD yapımı “Hunger” (IMDb:7.3) filmini izleyebilirsiniz. 

Sonuç olarak;

İnsan hafızası unutsa da tarih unutmuyor. Tarih, halkı için savaşını da, halkına ihanet edeni de yazıyor. Gerçekler ve ihanetler yaşandığı dönemde dile getirilmese bile önünde sonunda ortaya çıkıyor. Geride ne denli büyük eserler bırakmış olursanız olun, eğer vatanınıza ihanet etmişseniz, eserlerinizin büyüklüğü kendi halkınız için bir şey ifade etmiyor. Çünkü ihanet asla unutulmuyor…

Yararlandığım Kaynaklar:

– Açlık, Knut Hamsun. Can modern.

– wannart.com

– idefix.com

– politikyol.com

Ne düşünüyorsun?

Yazar diwun

LİKYA’NIN ÖNEMLİ KENTLERİNDEN ANTİPHELLOS (KAŞ)

Köprü ve otoyol ücretlerine zam yapıldı