içinde

2019 Nobel Fizik Ödülü Sahiplerini Buldu

2019 Nobel Fizik Ödülü Sahiplerini Buldu

1901’den beri her yıl belirli prosedürler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu verilen Nobel ödülü, bu yıl da heyecan dolu bekleyişin ardından sahiplerini buldu. Adını, dinamitin mucidi, İsveçli kimyager ve mühendis Alfred Nobel’den alan ödül, Fizik, Kimya, Fizyoloji-Tıp, Edebiyat, Ekonomi ve Barış ödülü olmak üzere altı alanda takdim ediliyor.

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından takdim edilen ödül, 9.000.000 İsveç Kronu, sanat eseri niteliğinde bir diploma ve Nobel madalyası ihtiva ediyor. Bahsettiğimiz altı alan içinde oldukça önemli yere sahip ve yüksek saygınlık vadeden Nobel Fizik ödülünü bu yıl üç muhteşem bilim adamı kazandı.

Evrenin evrimini ve Dünya’nın evrendeki yerini anlamamıza katkıda bulundukları için, 2019 Nobel Fizik Ödülü, maddi ödülün yarısı olacak şekilde “Fiziksel kozmolojideki teorik keşifleri için” James Peebles’a, diğer yarısı da “Güneş tipi yıldızın yörüngesinde dönen bir dış gezegenin keşfi için.” Michel Mayor ve Didier Queloz verildi.

James Peebles, Michel Major ve Didier Queloz Kimdir?

James Peebles, 1935 yılına Kanada’nın Manitoba Eyaletinin başkenti Winnipeg’de doğdu. Doktorasını 1962 yılında Princeton Üniversitesinde tamamladı. Princeton Üniversitesi’nde şu anda Albert Einstein Profesör Bilim Emeritus’una sahip, Kanadalı bir fizikçi ve teorik kozmologdur. İlkel nükleosentez, karanlık madde, kozmik mikrodalga fonu ve yapı oluşumuna önemli teorik katkıları sebebiyle 1970 yılından bu yana dünyanın önde gelen teorik kozmologlarından biri olarak kabul edilir. Bunun yanında Kraliyet Astronomi Topluluğu Altın Madalyası ve Eddington Madalyası önemli ödüllerin de sahibidir.

James Peebles
Görsel Kaynağı: en.wikipedia.org

Michel Mayor 1942 yılında İsviçre’nin Lozan şehrinde dünyaya geldi. Güneş çevresindeki yıldızların kinematik özellikleri üzerine araştırmalarda bulundu. 2007 yılında profesör olarak emekliliğini elde ettikten sonra Cenevre Gözlemevinde aktif araştırmacı olarak çalışma hayatına devam etti. Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde hareket eden ilk güneş sistemi dışı gezegeni olan 51 Pegasi b’yi keşfetti ve Nobel ödülünün sagibi oldu. Bunun yanında HD 189733 b, HD 209458 b, WASP-17b gezegenlerinin de kâşifidir. Nobel ödülünün yanı sıra Wolf Fizik Ödülü, Marcel Benoist Ödülü, Prix Jules Janssen, Kraliyet Astronomi Topluluğu Altın Madalyası ve Albert Einstein Madalyası gibi sayısız ödülün de sahibidir.

Michel Mayor
Görsel Kaynağı: en.wikipedia.org

Michel Mayor’ın doktora öğrencisi olan İsviçreli astronom Didier Queloz, Cenevre Üniversitesi bünyesindeyken üzerinde çalışmalar yaptığı gezegen dışı gezegen bulma araştırmaları ile ünlüdür. 1966 yılında İsviçre’de doğdu ve 1995 senesinde doktorasını tamamladı. 51 Pegasi b, HD 189733 b, WASP-17b, Kepler-78b, Gliese 581 b, COROT-7c, HD 6434 b, Gliese 3021 b, HD 20367 b gezegenlerinin keşfinde rol aldı. Bunun yanında Cambridge Cavendish Laboratuvarı Astrofizik Grubunda çalışmalarını sürdürüyor. Wolf Fizik Ödülü sahibidir.

Didier Queloz
Görsel Kaynağı: www.sbs.com.au
Araştırmalar ve Sonuçlar

James Peebles’ın fiziksel kozmoloji hakkındaki görüşleri, bahsi geçen alandaki tüm araştırma altyapısını zenginleştirdi ve kozmolojinin son elli yılda spekülasyondan bilime dönüşüm süreci için bir temel oluşturdu. 1960’ların ortalarından beri geliştirdiği kuramsal çerçevesi, evren hakkındaki çağdaş fikirlerimizin temeli haline geldi. Büyük Patlama Modeli, evrenimizi ilk anlarından- ki neredeyse 14 milyar yıl önce- yani aşırı sıcak ve yoğun olduğu dönemlerinden itibaren tanımlıyor. O zamandan beri, evren genişliyor, zamanla daha büyük ve daha soğuk hale geliyor.

Bugün, yapılan teorik çalışmalar ve de deneyler sayesinde biliyoruz ki evren, Büyük Patlama’dan ancak 400.000 yıl sonra saydam hale geldi ve ışık ışınları uzayda seyahat edebildi. Bugün bile, bu eski radyasyon evren içinde, yani etrafımızda mevcut ve bünyesinde evrenin kodlarını, izlerini taşıyor. James Peebles, teorik çalışmalarını ve hesaplamalarını kullanarak evrenin varoluşundan itibaren ortaya çıkan bu izleri yorumlayabildi ve yeni fiziksel süreçler keşfetti.

Elde edilen yeni süreçlerin getirdiği sonuçlar bize içeriğinin sadece yüzde beşinin bilindiği bir evreni gösterdi. Yani yıldızları, gezegenleri, ağaçları ve bizi oluşturan maddeyi… Bu %5’lik maddeden geri kalan %yüzde 95, henüz ne olduğunu tam olarak kavrayamadığımız karanlık madde ve karanlık enerji.

Yeni Gezegenlerin Keşfi ve Ödül..

Bu araştırma ve sonuçları bizler için bir gizem ve modern fizik için ise yeni bir meydan okumadır. Ekim 1995’te Michel Mayor ve Didier Queloz, güneş sistemimizin dışında bir gezegen keşfettiklerini duyurdular. Güney Fransa’daki Haute-Provence Gözlemevi’nde, özel yapım aletler kullanarak, güneş sisteminin en büyük gaz devi Jüpiter ile karşılaştırılabilecek seviyede büyük olan gaz topu 51 Pegasi B gezegenini görebildiler. Bu keşif astronomi biliminde bir devrim yarattı ve bu keşfin gerçekleşmesinden beri Samanyolu’nda 4.000’den fazla ötegezegen bulundu.

Hayal dünyamızı yeniden şekillendirmemize sebep olan garip, inanılmaz boyutlarda ve daha önce görmediğimiz formlarda ve yörüngelerde bulunan, zengin keşif alt yapısına sahip yeni dünyalar hala keşfediliyor. Bu keşifler gezegen sistemleri hakkındaki önyargılı fikirlerimize meydan okuyor ve bilim adamlarını, gezegenlerin kökeninin ardındaki fiziksel süreçler ile alakalı teorilerini gözden geçirmeye zorluyor. Kısacası dış gezegenleri aramaya başlamak için planlanan çok sayıda projeyle eninde sonunda dışarıda başka yaşam olup olmadığı sorusuna bir cevap bulabiliriz.

Bilgi Görselleri
İleri Okumalar
Kaynakça
  • www.nobelprize.org
  • www.britannica.com
  • en.wikipedia.org
  • www.milatgazetesi.com
  • www.haberler.com
Okumuş olduğunuz metin "www.nobelprize.com" isimli sitenin paylaşmış olduğu haberin özgün çevirisidir. Nobel ödüllü fizikçilerin hayatı, giriş ve sonuç yazıları ve fotoğraflar metne ek olarak sunuldu.

Ne düşünüyorsun?

Yazar

Uzaydaki Çöpler Mıknatıslarla Temizlenecek

Excel Kısa Yolları