içinde

Sıfır; Hiçlik Mi Sonsuzluk Mu?

Sıfır; Hiçlik Mi Sonsuzluk Mu?

Sıfır; mühendislik, matematik ve fen bilimlerinin temelini oluşturan rakamdır. Hatta bir bölüm tarihçi ve bilim adamlarına göre insanlık için büyük bir buluştur. Sıfır olmasaydı bugünkü çağdaş matematik sistemine asla ulaşılamayacaktı. Diğer bir gruba göre ise durum hiçte öyle değil. Sıfırın bulunuşundan öncesini düşünürsek astronominin ve matematiğin temelinin atıldığı yıllarda sıfır yoktu. Bu yüzden de aslında sıfıra ihtiyaç yoktu. Sıfıra olan ihtiyaç bugün kullandığımız yatay konumlama ile ortaya çıktı. Bu sistemde sağdan ilk rakam birler basamağını ifade ederken sonraki rakamlar onlar hanesi olarak yazıldı.İşte bu noktada boş kalan kısmı ifade etmek için sıfır kullanıldı. 

Sıfır Hiçliği Mi İfade Eder?

Sıfır herhangi bir niceliktir yoksundur fikrinin aksine sıfır bize birçok şey anlatır. Pozitif ,negatif sayıların arasında bir sınır ve aslında tek nötr sayıdır.  Diğer sayılardan içerik olarak daha zengindir. Sayı sisteminde herhangi bir sayının sağına konunca o sayıya on kat değer katar. Sıfır birlikte çarpıldığı sayıyı yutar ve sıfır yapar. Başka bir sayı ile sonsuz ilişkide bulunan tek sayıdır. 0/0 durumunda – sonsuz ile + sonsuz arasında her sayıyı ifade edebilir ve her durumda gerçek bir büyüklüğü ifade eder. Diğer rakamların anlamlı olması için sıfır olmalıdır. Bunu anlatan “sıfır zemini” matematikteki diğer sayılara anlam kazandıran zemindir. Sıfır matematikte sayıların başlangıcıdır.Bu rakam aslında göründüğünden daha fazlasıdır. Çağdaş yaşamın büyük bir kısmı ve elektronik veri işlemenin yarısı sıfırdan oluşmaktadır. Bilgisayar dili 0 ve 1’in kombinasyonlarından oluşmaktadır.

Sıfırın Keşfedilmesi

 Sıfırın tarihi bir o kadar ilginç bir o kadar da komiktir. İnsanlık tarihinde yaklaşık 2000 yıl sıfırsız geçmiştir. Eksikliği hissedilmiş fakat bir türlü tanımlanamamıştır.  Zaman zaman şeytan rakamı denmiş kimi zaman da yaşam döngüsü ya da barbarların icadı.

Hintlilerden öncede sıfırın bulunduğu söylensede tarihe Hintliler olarak geçmiştir.Yaşam döngüsü adını verdikleri bu sayıyı bulanlar Hintlilerdir.  Hintlilerin kültüründe birçok şey aslında hiçtir. Nirvana da onlar için hiçtir. O yüzden “şunya” adını verdikleri sıfırı bulmak ve kullanmak onlar için zor olmadı. Gökbilimci Brahmagupta sıfırın 7. yüzyılda Hindistan’da yükselişini sağlayan kişi olmuştur.

Daha sonrasında Orta Doğu’ ya geçen sıfır, İslam alimleri tarafından kabul edilmiş ve kullanılmıştır. Batıya geçişi Doğuya göre daha geç oldu. Bunun  nedeni ise Eski Yunanlıların aritmetikle değil geometriyle uğraşmasıydı. Avrupa ise bu sayıyı haçlı seferlerinde tanımıştır. İtalyan Floransa kambiyo loncalarının Arap rakamlarını yasakladığı dönemde özellikle sıfırın kullanılması yasakladı. Arap ülkeleri dışında yapılan  ticaretin karışacağını söylediler. Ne var ki  bu yasağa rağmen Avrupalı tüccarlar hesaplarında sıfırı kullandılar.

Sıfırın dönüm noktalarında biri ise kuşkusuz taban sistemiydi. Örneğin 325 sayısını tanımlarken üç tane 100 dediler ve sıfır kullandılar. 

 

Sıfırın Farklı Dillerdeki İsimleri

Sıfır farklı dillerde genelde boşluk,  uzay gibi anlamlarda kullanılır. Örneğin , Latin dilinin kökenini oluşturan Sankrit dilinde “gagana(uzay)”, “sunya(boşluk)” demişler. Araplar da yine boşluk anlamına gelen “es-sıfır” demişler. Leonardo sayesinde,  Latin dilinede Arapçadan geçmiş ve “cephrum” dendi.  Daha sonra Leonardo’nun eserine dayanarak Avrupda farklı yazımla “zero” haline dönüştü. Çinlilerse sıfıra romantik bir yaklaşım yapıp “ling” yağmurdan sonra nesnelerin üzerinde kalan su damlacığı ismini verdiler.

Sıfır aslında bir hiçlik desekte aslında bir sonsuzluk deryasıdır. Bazen kaybedip sıfırı tükettik desekte, yeni riskler almak için kendimize sıfırdan başlayacağım desekte, sıfıra sıfır elde var sıfır diyip sıfırı küçümsemiş olsakta, hayatında sıfırı hesap makinasında, defterlerde bolca kullanan biz çeyrek mühendislerin  sıfırın ve değişimin anlamını anlayarak yaşamaları gerekir.

Kaynakça:

bbc.com eski.hkmo.com

Ne düşünüyorsun?

Yazar

3D Yazıcı İle Üretilmiş Lityum-İyon Piller

Geleceğimiz İçin Sürdürülebilir Kalkınma