içinde

Hesap Makinesi Nasıl Çalışır?

Hesap Makinesi Nasıl Çalışır?

Gündelik hayatın içinde kendisine yer bulan hesap makinelerinin
içinde gerçekleştirdiği anlık hesaplamalar şaşırtıcı düzeyde hızlı. Onu
günümüzde bu hıza kavuşturan özelliğin elektrikten geldiğini inkâr etmek mümkün
değil. Fakat hesap makineleri, icat edildiği tarihlerde bu kadar donanımlı
değildi. Gerek elektriğin olmayışı, gerekse zamanın şartları gereği gayet basit
bir mekaniği vardı.

İlk hesap makinesi ve ilk bilgisayar olarak tanımlayabileceğimiz abaküsler tamamen insan eliyle yapılabilecek basit işlemleri kapsıyordu.

Daha sonraki yüzyıllarda ortaya çıkan Pascaline isimli mekanik alet, sadece toplama ve çıkarma
işlemlerini yapıyordu. Günümüzde integral sonuçlarını söyleyebilecek makineleri
gördüğümüz zaman, her ne kadar bize çok ilkel gelse de, zamanına göre büyük bir
ilerleme olarak görüldüğünü söylemek zor değil.

Pascaline’den sonra, aynı yüzyıl içerisinde insanların eksik olan 2 işlemin yerini de doldurabilmeleri için yaptıkları çalışmalar sonucu Gottfried Wilhelm von Leibniz tarafından en sonunda 4 işlemi de gerçekleştirebilen Leibniz Wheel icat edildi.

Ayrıca, bu
konu üzerine çekilmiş “Imitation Game” filmini de izlemenizi tavsiye ederim.

Yıllarca süren araştırmalar ve yıllar boyu gelen yeni yeni bilgisayar-hesap makineleri geliştirildi. En son olarak günümüzde kullandığımız standart ve ileri dereceli hesap makineleri ortaya koyuldu. Fakat bunları geçmişten ayıran en önemli detay sadece teknolojinin daha da ileri bir düzeye ulaşması oldu. Daha öncesinde insanların içinde sayı olan çarkları çevirerek yaptıkları hesaplamaları şimdi kod esaslarına dayanarak daha da ilerletebiliyoruz. Burada teknolojinin nimetlerinin şaşırtıcı meyvesini görmek bizlere şu soruyu sordurabiliyor: Nasıl? Nasıl olur da, milisaniyelik bir zaman diliminde, insanın icat ettiği alet insanın yapamadığı işlemleri yapabiliyor?

Elektronik hesap makinelerini, diğerlerinden ayıran çalışma
prensibi çalıştığı sayı sistemidir. Onluk sistem yerine ikili bir sistem
kullanılan bu hesap makinelerinde, bilgisayardan alışık olduğumuz 1 ve 0 lar
kullanılır. Yani sayılar 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 şeklinde değil; 1, 10, 11, 100, 101, 110, 111, 1000, 1001,
1010 şeklinde gider. İçindeki parçalar da, mekanik bir sistemden ziyade,
elektrikli bir sistem dizaynıyla ilerler. Giriş üniteleri, çıkış üniteleri,
manyetik alanlar gibi bölümleri bulunan ordinatörler,
yani hesap makineleri,
içinde bulunduğu sinyalleri bunun gibi alanlardan
geçirir. Bu metotla, bir ordinatör, saniyede 340.000 sinyal dahi verebilir.
Ordinatör merkezi, yani elektronik beyin, verilen sinyallerle saniyede 400.000
mantıksal işlem yapabilir. Şunu da söylemek gerekir ki, bilgisayarlar, sadece
verilen komutları uygulayan basit aletlerdir. Verilen komutun dışına çıkamaz,
sadece istenileni kesin sonuçla verirler.

Teknolojinin gün be gün ilerlediği,
insanların trilyonlarca kilometre ötedeki bir cismin fotoğrafını çekebildiği
bir zamanda, hesap makinesi denilen aygıtların daha da gelişebileceğini, kim
bilir şu anda yapamadığı hangi işleler de yapabileceği merak konusu. Hayatımıza
giren en basit cihazlardan olan bir makine için bile hayretler içerisinde
kalıyorsak, kim bilir daha nelere şaşıracağız.

Ne düşünüyorsun?

Yazar

10 Bin Kez Şarj Edilebilen Lityum Pil

Çift Yönlü Uçaklar: Amfibiyen Uçak