içinde

Sistem Mühendisliği Nedir?

Sistem Mühendisliği Nedir?

Sistem Nedir?

Sistem kelimesi; Latince “birleşme”, “oluşma”, “bir araya gelme” anlamını taşıyan systema’dan; o da Yunanca yine aynı anlamlara gelen sustema kelimesinden türemiştir. Sistem, birbiriyle etkileşen veya ilişkili olan kullanıcı yararına bir amacı gerçekleştiren entegre birimler, alt sistemler ve montajlar bütününe verilen isimdir.

Bir sistemin elemanı aklınıza gelebilecek her şey olabilir. Canlı, cansız varlıklar; soyut, somut varlıklar; bitkiler, kişiler vb.  başka sistemler… Belli kurallar çerçevesinde her şey bir sistemin parçası olabilir. Önemli bir konu da “süreç”lerin de sistem tanımına dahil olmasıdır; yani bir firmanın aldığı bir projenin kavramsal tasarım aşamasından ürünün kullanımdan çıkarılması aşamasına kadar olan tüm “ürün yaşam döngüsü” nün yürütüldüğü süreç de ayrı bir sistem olarak algılanmalıdır. Bunu özellikle belirtmemizin nedeni, baştan doğru bir şekilde değerlendirilmiş gereksinimler olmaması durumunda projenin takvim ve bütçenin dışına çıkması, elde edilen ürünün istenilen gereksinimleri karşılayamaması neticesinde yapılan çalışmanın ürünleşemeden rafa kaldırılması ya da ürünleşmesi durumunda hataların sonradan giderilmeye çalışılmasının daha büyük zararlara sebebiyet vermesidir. Bu yüzden süreçlerin de doğru bir sistem ile yönetilmesi gerekmektedir.

Sistemlerin ortak noktaları şunlardır:

  • Alt sistemler olarak çeşitli öğeleri vardır.
  • Bu öğeler arasında sürekli ve düzenli ilişkiler vardır.
  • Gerek bütünün gerekse öğelerin (alt-sistemlerin) dış çevre ile ilişkisi vardır.
  • İyi bir sistem, kendinden beklenen görevi en düşük maliyetle yerine getirmelidir.
  • Birbirine bağlı ve yardımcı fonksiyonlar konum bakımından birbirine yakın olmalıdır.
  • Gereksiz iletişimden kaçınılmalıdır. Aksi halde bürokratik engel çoğalır, hata olasılığı yükselir ve kontrol işlemlerine daha fazla gereksinim duyulur.
  • Hiçbir fonksiyonun maliyeti sağladığı yarardan fazla olmamalıdır.
  • Her bölüm, sorumluluğunu yerine getirebilmek için gerekli yetkiye sahip olmalıdır. Bir başka deyişle, yetki ve sorumluluk dengesi kurulmalıdır.
  • Bir sistem mümkün olduğu kadar esnek olmalıdır.
  • Yönetim basamakları olabildiğince kısa ve dar tutulmalıdır.
  • Yetki ve sorumluluklar, ilke ve kurallar ilgili yöneticilere yazılı olarak verilmelidir.
  • İyi bir sistem açık, anlaşılır, basit olmalı ve amaç bütünlüğü taşımalıdır.
  • Fiziksel çevre: İnsan-makine ilişkileri sistemin en önemli öğesini oluşturur. Sadece üretimin teknolojik sonuçlarını düşünmek yeterli değildir. Bireyin psikolojisi de önemlidir.

Sistem Mühendisliği Nedir?

Sistem Mühendisliği, ABD’de Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayilerinde yıllar süren deneyimlerin sonucu olarak ortaya çıkmış bir mühendislik disiplinidir; ABD’nin yanı sıra birçok gelişmiş ülkede de (Avrupa, Asya-Pasifik ve Brezilya, İsrail, Güney Afrika) yaygın olarak uygulanmakta ve projelerin başarımında kritik rol oynamaktadır.

Sistem Mühendisliği, Savunma Sanayiinin yanı sıra özellikle ulaştırma ve enerji projelerinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Hollanda Su İdaresi tüm işlerini sistem mühendisliği usullerine göre yapmaktadır ve hatta bu kurum tarafından, projelerde sistem mühendisliğinin nasıl uygulanacağına dair uygulama kılavuzu yayımlanmıştır. 2009 yılında ABD’de yılın mesleği seçilen Sistem Mühendisliği özellikle büyük sistem entegrasyon projelerinde anahtar rol oynamaktadır.

Sistem mühendisliği yönetimi, proje yönetimi ile birlikte, bu süreçlerin maliyet etkin bir biçimde, verilen kapsam, bütçe ve takvim kısıtları ile teknik performans hedefleri çerçevesinde gerçekleştirilmesini hedefler. Günümüzde, mühendislik alanında ürün karmaşıklığı giderek artmakta; sistemler, akıllı ve otonom sistemlere dönüşmektedir. Bu ve benzeri ileri teknolojiler içeren özgün ürünler geliştirme ihtiyacı duyulan her alanda başarılı sistemler ortaya koyabilmek için sistem mühendisliği disiplininin uygulanması kaçınılmaz bir gereksinim, bir zorunluluk haline gelmiştir.

Şekil.1 “V” Diyagramı

Sistem Mühendisliğinin Süreçleri Nedir?

Sistem Mühendisliği süreci şu temel faaliyetlerden oluşur;

  • Sistem için belirlenen ihtiyaçları ve gereksinimleri ürün ve süreç tanımlarına dönüştürme,
  • Karar verme için içerik oluşturulması,
  • Geliştirmenin sonraki aşaması için girdi sağlamak,
  • Sistemi bir bütün olarak görerek değerlendirmek.

Sistem ürün-yaşam döngüsü odaklıdır. Daha başarılı ve bütüncül çabalara ihtiyaç duyulmaktadır. Disiplinler arası ve takım çalışmasını destekleyen bir yaklaşımdır. İki farklı tasarım disiplini arasında alternatiflerin türetilerek, analizler sonrasında ortak bir çözüme ulaşılmasını sağlar.

Bir projedeki temel süreçler Şekil.1 “V” Diyagramı ile anlatılmaktadır. Süreçlerden görülebileceği gibi, bir sistemin temel tasarım faaliyetleri doğrulama süreci ile tamamlanmaktadır. Burada çok karıştırılan doğrulama süreci kavramlarına bir ara başlık açmak istersek;

Kalifikasyon; çevresel şartlarda (sıcaklık, titreşim, nem vb.) sistemin test edilmesini kapsar.
Verifikasyon; fonksiyonların başarılı çalışıp çalışmadığının test edilmesini kapsar.
Validasyon, ürün veya sistem için ortaya konan gereksinimler gerçekten olmalı mı sorusuna cevap vermeyi ve bunun paydaşlarla doğrulanmasını kapsar.

Doğrulama sonrasında işletme, bakım ve ihtiyaç duyulan değişikliklerin gerçekleştirilmesi (revizyon) gibi süreçlerle devam etmektedir.

Sistem mühendisliği kavramı tüm kurumlarda da hemen hemen aynı işlevi görse de kurumdan kuruma işlevselliğinde farklılıklar görülebilmektedir. Sistemler büyüdükçe ve karmaşık bir hal aldıkça sistem mühendisliğine duyulan ihtiyaç artış göstermektedir. 

Kaynakça;
incose.org
psconsultech.com

Ne düşünüyorsun?

Yazar

ASELSAN ile Savunma Sanayii Başkanlığı Arasında Dev Sözleşme

Grafen Nedir ?