içinde

Tesla’nın Osilatörü:Deprem Makinesi

Tesla’nın Osilatörü:Deprem Makinesi

Ülkemizin yaşamış olduğu felaketin ardından, akıllarda birçok soru belirdi: Deprem yapay olarak oluşturulmuş olabilir mi? Tesla deprem makinesi bu çapta büyük bir yıkıma sebep olabilir mi? Yoksa bunların hepsi birer komplo teorisi mi? Bu yazımızda mühendislik dehası Nikola Tesla’nın deprem makinesini yakından tanıyalım.

Deprem makinesi icadının temellerini J.O’Neil atmıştır. J.O’Neil Deprem Makinesi ile depremlerin ana nedeni olan fay hatlarındaki enerjiyi küçük depremlerle boşaltmayı düşünmüştür. Deprem Makinası masum bir amaçla düşünülerek faydalı bir makine olarak tasarlanmıştır. Fakat J.O’Neill bu fikri hayata geçiremeden ölmüştür.Daha sonra bu fikri Tesla ele almış ve çalışmalara başlamıştır. 

Tesla sizlerin de bildiği gibi elektriğin uzak mesafelere iletilmesini mümkün kılan alternatif akım sistemini geliştirdi, ayrıca kablosuz iletişim ve enerji aktarımı üzerinde çalıştı. Tesla icatlarını hep insanlığın yararına yapmak istediğini söyledi. Deprem makinesi de bunlardan biriydi. 

Deprem Makinesi Nedir?

“Tesla’nın Deprem Makinesi” olarak bilinen şey aslında belirli bir nesne, özellikle köprü veya bina gibi büyüklüğünde bir nesne, için rezonans frekansına ayarlanabilen basit bir harmonik osilatördü. Makineden gelen küçük titreşimler, zamanla birikebilen ve sonunda yoğun bir sarsıntıya neden olabilen bir dalga oluşturmaktaydı. Merkezi tek bir doğrusal çubuğu döndüren pistonlar ve hava yaylarından oluşan bir makine icat etti. Bu cihazın, nesnelere takıldığında, tıpkı bir depremde olduğu gibi, nesneleri tam anlamıyla sarsmak için gereken kesin frekansta titreşimler gönderebileceğini iddia etti. Fizik terimleriyle, deprem makinesinin bir nesnenin rezonans frekansına veya salınım hızını doğal olarak hızlandıran titreşim hızına uyduğu varsayılmaktadır. 

Osilotörler tıpkı kuvvet kazançlı kaldıraçlar gibidir. Küçük enerji girişleri ile büyük bobinleri hareket ettirebilirler. Tesla’nın  elektro-mekanik osilatörünün bir ucunda çok sayıda demir plaka mevcuttur. Manyetik alanı artırmak için diğer ucunda da demir vardır. Böylelikle mıknatıslanma gerçekleştirilip akıma neden olur. Bu ise bobinler arasındaki elektromanyetik birleşim maksimuma çıkarmaya yarar. Osilatörün rezonans frekansı başka bir cismin rezonans frekansına hızlıca ayarlayabilir. 

Tesla, osilatörün birçok versiyonunu geliştirdi. Ayrıca, yüksek frekanslı elektrik ve kablosuz iletim deneylerinde frekansı ayarlamak için cihazın son derece düzenli ayarlanabilir salınımını kullandı.

Tesla’nın Dilinden 

1896’da Tesla, enerji aktarımı için kullanılacak salınımlar üzerinde çalışıyordu. Fikir, çeşitli frekanslar yaratabilen, buharla çalışan bir osilatör yaratmaktı. Frekans, rezonans frekansıyla eşleşirse, bir alıcı cihaz mekanik salınımları tekrar elektrik akımına dönüştürebilirdi. 1897’de cihaz hazırdı.

Nikola Tesla, 1898’de New York, 48 E. Houston St. adresindeki laboratuvarının bulunduğu bölgeye polis ve ambulansları çeken depremin, o sırada üzerinde deney yapmakta olduğu paltonuzun cebine koyabileceğiniz küçük bir makinenin sonucu olduğunu ortaya çıkardı.

“Titreşimlerle deneyler yapıyordum. Makinelerimden biri çalışıyordu ve onu binanın titreşimiyle uyumlu hale getirip getiremeyeceğimi görmek istedim. Çentik üstüne çentik koydum. Acayip bir çatırtı sesi geliyordu. Asistanlarıma sesin nereden geldiğini sordum. Onlar bilmiyordu. Makineyi birkaç çentik daha yükselttim. Daha güçlü bir kırılma sesi duyuldu. Çelik binanın titreşimine yaklaştığımı biliyordum. Makineyi biraz daha yukarı ittim. “Aniden mekandaki tüm ağır makineler uçuşmaya başladı. Bir çekiç aldım ve makineyi kırdım. Sokakta bir kargaşa vardı. Polis ve ambulanslar geldi. Asistanlarıma hiçbir şey söylememelerini söyledim. Polise deprem olabileceğini söyledik. Bu konuda bildikleri tek şey buydu.”

Muhabirin bir tanesi bu noktada Dr. Tesla’ya Empire State Binasını yıkmak için neye ihtiyacı olduğunu sordu ve Nikola şu cevabı verdi:

“Titreşim her şeyi yapar. Binanın doğal titreşimine uyması için makinenin titreşimlerini artırmanız yeterli olacaktır ve bina çökecektir. Bu yüzden askerler bir köprüyü geçerken basamakları kırarlar.”

Yazımı sonuna gelmişken şahsi fikrimi belirtmek isterim. Bilim ışığında her şeyi sorgulamalı, öğrenmeli sonrasında ortaya atılan iddiaları değerlendirmeliyiz. Hepimizin bildiği üzere Türkiye’de bulunan yedi coğrafi bölgenin altısı, altlarından geçen fay hatları sebebiyle deprem riski taşıyor. Bu yüzden depremler gerçekleşmeden gerekli önlemleri almalıyız. Deprem ülkesinde yaşayan bizlerin öncelikli sorması gereken soru “Biz depreme ne kadar hazırız, oturduğum bina depreme dayanıklı mı? Hangi önlemleri almalıyım? Deprem sırasında ne yapmalıyım?” olmalıdır.  Bu soruların cevaplarını sitemizde bulabilirsiniz. Yazımı sonlandırırken Nikola Tesla’nın bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum. “Bilim insanı doğrudan bir sonuç hedeflemez. Gelişmiş fikirlerinin hemen alınmasını beklemez. Onun çalışması gelecek nesiller için bir temeldir. Yaşar, çalışır ve umut eder.” Ülkemiz ve insanlık için çalışmanızın ve umudunuzu kaybetmemeniz dileğiyle.

 

 

 

Kaynakça:
  1. www.forbes.com/sites/davidbressan/2020/01/07/nikola-teslas-earthquake-machine
  2. www.interferencetechnology.com/is-it-possible-to-build-an-earthquake-machine
  3. www.nikolateslamuseum.org

 

 

Ne düşünüyorsun?

Yazar

Gaziantep’te Bulunan Dionysos Madalyonlu Mozaik

Milli Piyade Tüfeği MPT-76