içinde

Nereden Çıktı Bu Yerli Otomobil?

Nereden Çıktı Bu Yerli Otomobil?

Aslında yerli otomobil konusu ilk defa bundan 58 sene önce yani 16 Haziran 1961 günü Ankara’da açılmış olan bir konuydu. Dönemin Devlet Demiryolları Fabrikaları Genel Müdür Yardımcısı Emin Bozoğlu, Ulaştırma Bakanlığından alınan bir yazıda “Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi” görevinin TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) işletmesine verildiği ve bu amaçla 1.400.000 ₺ ödenek ayrıldığını belirtmişti.

Verilen süre 4.5 aydı. Ama böyle bir şey mümkün olabilir mi? Gerçekten böyle bir mucize gerçekleşebilir miydi? Tabi verilen süre 4.5 ay gibi kısa bir süre olunca inananlar kadar inanmayanlar da çıkmadı değil.

Durum bu olunca halkın neredeyse her kesiminden sesini duyurabilen insanlar Türkiye’de ne otomobil, ne de motor yapılabileceğine inanıyor ve birçok yerde bunu dile getiriyorlardı.

Fakat o mucize gerçekleşti ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye’de yapılan bir otomobil yine Türkiye’de yapılan kendi motorunun gücüyle Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürülerek Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL’e sunuldu,bir ikincisi C.B.’nı Anıtkabir’e götürüyor,sonra da Hipodrom’daki resmi geçit törenine katılıyordu.

Asıl soru şu: Peki ya bu mucize nasıl gerçekleşti?

Mucizenin Detayları

Ardından çalışma grupları belirlendi: Dizayn, motor-şanzıman, karoseri, süspansiyon ve fren, elektrik donanımı, döküm işleri, satın alma işleri ve maliyet hesapları grupları.

Önce otomobilin ana hatları saptandı. Dört ila beş kişilik, toplam 1000-1100 kg ağırlığında, orta boy denilebilecek bir tip üzerinde karar kılındı. Motor 4- zamanlı ve 4 silindirli olmalı, 50-60 BG (beygir gücü) vermeliydi.

Karoseri
için hazırlanan 1:10 ölçekli maketlerden seçilen birinin 1:1 ölçekli alçı
modeli yapıldı. Karoserin damı, kaput ve benzeri sacları, bu modelden alınan
kalıplarla yapılmış beton bloklara çekilmek ve çekiçle düzeltilmek suretiyle
tek tek imal edildi. Bir yandan da Willy’s Jeep, Warswa, Chevrolet, Ford
Consul, Fiat 1400 ve 1100 motorlarının incelenmesinden sonra Warswa motoru
örnek alınarak;

*Yandan
supaplı bir 4- silindirli motorun gövde ve başlığı Sivas Demiryolu Fabrikasında
dökülüp, Ankara Demiryolu Fabrikasında işlendi.

*Piston, segman ve kolları Eskişehir’ de yapıldı. Motor Ankara Demiryolu Fabrikasında monte edildi.

*Frenlemede 40 BG’ den fazla güç alınamayan bu motora alternatif olarak Ankara Fabrikası aynı gövde ve krank milinden  yola çıkarak başka bir tip geliştirdi.

B- motoru adı verilen üstten supaplı bir üçüncü motorda Eskişehir’ de imal edildi. Süspansiyon grubu ön takımlar için “ Mc Pearson “ sistemini önerdi ve numuneye göre Eskişehir’de imal edildi.

Eylül sonlarına doğru ön ve arka camları piyasada bulunabilenlere uyması zorunluluğu nedeniyle modele göre biraz değiştirilmiş, iki gövde çakılmış ve biri A, öteki B tipinden iki ayrı motor hazırlanmış bulunuyordu. Şanzımanlar, Ankara Fabrikasınca tümü yerli olarak yapılmıştı.

Montaja
geçildiğinde karşılaşılan en büyük sorun, gövde -motor uyumunu sağlamak,
debriyaj, gaz ve fren kumanda mekanizmalarını yerleştirmek ve direksiyonun en
uygun konumunu bulmaktı. Ayarlı direksiyon önerisi kabul edilmedi.

Nihayet Ekim ortalarında Devrim otomobillerinden ilki tecrübeye hazır duruma gelebildi. Elektrik donanımı ile diferansiyel dişlileri, kardan istavrozları ve motor yatakları ile cam ve lastikleri dışında tüm parçaları yerli idi.

Bir “Devrim”in Teknik Özellikleri

  • OTOMOBİLİN AĞIRLIĞI: 1250 KG
  • MOTOR TİPİ: A4L
  • MOTOR DEVRİ: 3600 D/DK
  • SİLİNDİR SAYISI: 4
  • SİLİNDİR ÇAPI: 81 MM
  • GÜÇ: 50 HP
  • 4 ZAMANLI
  • SU SOĞUTMALI
  • YANDAN SÜBAPLI
  • BASINÇLI YAĞLAMA
  • İMAL SÜRESİ: 4,5 AY
  • İMAL TARİHİ: 1961
  • İMAL YERİ: ESKİŞEHİR DEMİRYOLU FAB.
  • ÜRETİM SAYISI: 4

Yolculuk, Gösteri ve Sonuç

Bir yandan
bu ilk otomobilin yol tecrübeleri sürdürülürken bir yandan da Cumhurbaşkanı’ na
sunulmak üzere B- motoru ile donatılan ikinci otomobilin yetiştirilmesine
çalışılıyordu. Siyah renkteki bu 2 numaralı Devrim’ in son kat boyası ancak 28
Ekim akşamı vurulabildi. Pasta ve cilası Ankara’ ya sevk edilirken gece trende
yapıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel
kıvılcımlardan ötürü güvenlik önlemi olarak benzin depoları boşaltıldı.

Tren sabaha
karşı Ankara’ ya ulaştı. İki Devrim Otomobili o zamanlar Sıhhiye semtinde bulunan
Ankara Demiryolu Fabrikası’na indirildi. Manevra imkanı sağlamak için
depolarına yalnızca birkaç litre benzin kondu.  Asıl doldurma işlemi
sabahleyin Sıhhiye’ deki Mobil Benzin İstasyonundan yapılacak, sonra da Meclis’
e gidilecekti.

9 Ekim
sabahı, Devrimler motosikletli oldukça kalabalık bir trafik ekibinden oluşan
eskortun arasında yola çıktı. Çıktı ama, eskorttakilerin benzin alma işinden
haberleri olmadığı için, Mobil Benzin İstasyonuna uğramadan yola devam ettiler.
Meclis’in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı, acele getirilen benzin 1. arabaya
kondu. 2 numaraya konacağı sırada Cemal GÜRSEL Meclis’ in önüne gelmiş ve
Anıtkabir’e gitmek üzere 2 numaralı Devrim Otomobiline binmişti. Yola çıkıldı.
Fakat 100 m. kadar sonra motor öksürerek durdu. Cemal GÜRSEL’in “ Ne oluyor ? “
sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat SERDAROĞLU “ Paşam, benzin bitti.
“ cevabını verdi. Paşa’dan özür dilenilerek 1 numaralı Devrim’e geçmesi rica
edildi. Buna uyan Cemal GÜRSEL Anıtkabir’e bu otomobil ile gitti. İnerken ünlü
“ Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini
unuttunuz ”  sözlerini söyledi.

Ertesi gün
bütün gazetelerin söz birliği etmişçesine “100 metre gidip bozuldu” başlığını
attıkları 2 numaralı Devrim, aynı gün Hipodrom’daki geçit törenine katıldı,ne
bundan,ne de Cemal GÜRSEL’in Anıtkabir’e bir başka Devrim otomobili ile
gittiğinden söz ediliyor; yalnızca haber,yorum ve fıkralarda harcanan bunca
paranın boşa gittiğinden dem vuruluyordu.

Kısacası çok kısıtlı bir zamanda büyük emekler verilip yapılan ilk yerli otomobilimiz “Devrim” belli bir prosedür gereği yapılan bir hareket yüzünden bunun hata olarak görülmesi sonucu ve destek veren herkesin desteğini çekmesi sonucu rafa kaldırılmıştır. Umarız bundan sonra ülkemiz için yapılan hiçbir şey böyle basit bir hata yüzünden tarihe karışmaz.

Kaynak:

http://devrimarabasi.com/tarihce.html

http://devrimarabasi.com/yeni_fotograflar.html

Ne düşünüyorsun?

Yazar

İskoç Adası’nda yeni kanatlı dinazor keşfedildi

Yarım Kalan Buluşlar 1: Bose-Einstein Yoğunlaşması